Değerli Basın Mensupları,
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Kurumsal Kimlik Kılavuzu ile sağlık personeline yönelik kıyafet standartları yeniden düzenlenmiş, “beyaz önlük” tanımında eczacılara maalesef yer verilmemiştir.
Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesislerinde ve üniversite hastanelerinde görev yapan meslektaşlarımıza ise beyaz önlükten farklı bir “hizmet kıyafeti” tanımlanmıştır.
Bu düzenleme, eczacılık mesleğinin tarihsel ve bilimsel kimliği göz önüne alındığında kabul edilemez bir durumdur! Eczacılık yalnızca bir meslek değil; insanlık tarihi kadar eski bir mirasın, bilimin ve vicdanın birleşimidir.
Bizler de 186 yıldır bilimin ışığında ilerleyen köklü bir mesleğin temsilcileriyiz.
Bugün Türkiye genelinde 55 bini aşkın eczacı; hastanelerde, akademide, kamu kurumlarında, ilaç endüstrisinde, dağıtım kanallarında ve serbest eczanelerde görev yaparak halk sağlığı sisteminin omurgasını oluşturmaktadır.
Kamu ve üniversite hastanelerinde görev yapan meslektaşlarımız ise Sağlık Bakanlığının stratejik personeli olarak; halk sağlığını, kamu yararını önceleyen bir anlayışla ve büyük bir özveriyle görevlerini sürdürmektedirler.
Beyaz önlük, sağlık sistemi içerisindeki bu mesleki kimliğin yalnızca bir parçası değil; bilimsel duruşun, etik sorumluluğun ve topluma karşı güvenin sembolüdür.
Biz eczacılar bu önlüğü, kılavuzlarla ya da yönetmeliklerle değil; mesleğimizin değerleriyle, sorumluluklarımızla, bilime adanmışlığımızla ve insan sağlığına duyduğumuz saygıyla taşıyoruz.
Kaldı ki, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği’nin 189. Maddesi, eczacıların giyim standardını net bir şekilde belirlemektedir.
Bu kılavuz, yürürlükte olan mevzuatla da açıkça çelişmektedir.
Bu çelişki yalnızca bir “renk” meselesi değildir; aynı zamanda mesleki kimliğin, saygınlığın ve toplumsal algının zedelenmesi anlamına gelmektedir.
Bu durum, eczacının her geçen gün sağlık çalışanları arasında ötekileştirildiğinin açık bir göstergesidir.
Son yıllarda, “Sağlıkta Beyaz Reform” adı altında yapılan düzenlemelerde kamu eczacısı unutulmuş, birçok konuda hak kayıpları yaşamıştır.
Ek ödemelerde, performans sisteminde, izinlerde ve çalışma koşullarında yaşanan eşitsizlikler yetmezmiş gibi, şimdi elimizde kalan tek simgemiz olan beyaz önlüğümüz de elimizden alınmak istenmektedir.
Bizler Beyaz Önlüğümüzden Vazgeçmiyoruz!
Değerli Basın Mensupları,
Mesleğimizin geleceği olan gençlerimiz, Eczacılık Fakültesine başladıklarında “beyaz önlük giyme töreni” ile meslek yaşamlarına ilk adımlarını atarlar.
Bu tören, eczacılığın yüzyıllardır süregelen değerlerini, mesleki sorumluluğu ve insanlığa hizmet inancını simgeleyen anlamlı bir gelenektir.
Bir meslek büyüğü olarak o törende genç eczacı adaylarına şunu söyleriz:
“Bugün giyeceğiniz önlük yalnızca bir mesleki sembol değil; bir sorumluluğun, bir inancın ve bir mesleğe ait olmanın göstergesidir. Bu törende aslında meslek hayatınız boyunca hiç çıkarmamanız gereken değerlerin sorumluluğunu giyiyorsunuz.”
Gelenekselleşmiş bir törenle beyaz önlüklerini giydirdiğimiz gençlerimizden beş yıllık eğitim hayatının sonunda, kamu hastanesine atandıklarında önlüğünü çıkarmasını isterseniz, tüm bu sorumlulukları da çıkarmasını istemiş olursunuz. Bu durum yalnızca mesleğimizi değil, toplumun eczacıya, sağlığa duyduğu güveni de zedeler.
Çünkü beyaz önlük, sadece bir kumaş parçası değil; eczacının toplumla kurduğu güven bağının, mesleki sorumluluğun, yüzyıllardır korunan meslek onurunun ve insan yaşamına verdiği değerin görünür hâlidir.
Bizler, bir kılavuzla bu değerlerimizden de beyaz önlüğümüzden de vazgeçmeyeceğiz!
Mersin Eczacı Odası olarak;
Birliğimiz aracılığıyla Sağlık Bakanlığı Kurumsal Kimlik Kılavuzu’nun ilgili maddesinin yeniden düzenlenmesi için gerekli girişimleri başlattığımızı ve konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.